Yeni bi güne daha gözlerini açıyosun bugün.. basucundaki komidine uzanıp saatine bakıyosun.. cok da gec degil.. bi beş dakika daha uyuyabilirsin.. yatagının sıcak sarılışıyla 5 dakika daha mutlu olabilirsin.. sonra yeniden ayaga kalkmak zorundasin cunku.. bikaç bişey atıştırıyosun.. belki de yemeden fırlıyosun.. 1 bardak kahve için öluyosun fakat yatagınla vedalaşamadıgın için kahveye zaman kalmıyor.. ofiste içerim diyerek giyinmeye baslıyosun.. bugun ne giymeliyim acaba.. akşam dısarı cıkabilme ihtimaline karsı hem spor olabilecek hem de işe uyabilecek bişeyler seçiyorsun.. anahtarların sigaran paran ve telefonunun yanında oldugunu kontrol edip, ayakkabı secimine dogru ilerliyosun.. aslında havaya uygun pek bişey yok almalıyım diyosun.. ama yine de en sevdigin ve ayrılamadıgın spor ayakkabılarını giyip dısarı cıkıyosun.. arabana binip, müziği ayarlayıp bi sigara yakıyosun ve cıkıyosun yola.. saat 8:30.. gunaydın..
Yolda binlerce trafik canavarıyla karşılaşıyosun ve sıkışmış bi trafikle.. sabah trafiği haliyle herkes işe gitmeye çalışıyo haliyle.. birazdaha yakında otursam noolurdu sanki dusuncesiyle, biraz daha para yapamam dusuncesi geciyo aklından.. sorada cagrışımlar ve dun gece olanlar.. bi gülümsüyosun.. bi anı daha geride kaldı.. peki bu anıyla baglantılı olarak gelecekte neler olacak acaba.. merak edip heycanlanıyosun.. ama kimseye bişey soylemiyosun.. senin içinde o merak, heyecan, dürtü.. bi anda bi araba seni sollamaya calışıyo.. sinirleniyosun.. şimdiye donup kapışmaya başlıyosun.. müzik de zaten cabası.. radyoda konusan o dj lerden hiçbiri senin neşeni kaçıramıyo.. çunku gune baslama kasetlerin zaten dunden hazırdı.. o müzik olmadan gune başlayamam diyosun.. ve ardı arkasına dinlemeye devam ediyosun.. ofise geldin.. off yine nereye parkedicem dusuncesi.. zaten birazdan cıkmam gerekicek.. kolay biyere parkediyim.. ve herzamanki yerin orda.. olmasa bile bi tane yaratıyosun..
Içeri giriyosun ofisten..biraz gec kalmış olabilirsin.. saat 9:10.. herkese ciddi bi gunaydın diyosun once .. sabah ya aslında sende de henuz afyon patlamadı.. bilgisayarını acıyosun.. ceketini cıkartıp koltugunun arkasına asıyosun… hafifce arkana yaslanıp ayaklarını uzatıyosun.. bilgisayarın acılıyo.. mouseuna herzamanki şefkatli yaklaşımınla basmaya başlıyosun.. ve gunun müziği hazır.. e ama kim sana kahve yapacak?? Once bikaç duygu somurusu , fakat işe yaramayınca kalkıp kendin yapıyosun.. ne kadar rutin dimi düşüncesi geciyo aklından.. hadi biraz atraksiyon olsun.. msn zaten ofislerin vazgecilmez oyuncagı… hemen işe koyuluyosun.. bi taraftan calısırken bi taraftan gunun dedikodularını alıp, bu geceyi ayarlıyosun.. Küçük kaçamaklar yapmayı da ihmal etmiyosun tabii..
Tamam görünürde herşey rutin.. ama içinde patlayanları senden başkası goremiyo.. bişey istiyosun ama ne istediğini tam olarak kavrayamıyosun.. aslında biliyosun ama kondurmuyosun.. geçmişten gelen bazı duygular ve seni sen yapan herşey birleşince yine kafan karışıyo bi of cekip gunune devam etmeye calışıyosun.. istedigin belki biraz yalnız kalmak, belki eglenmek, belki mutlu olmak.. ama herseyden once huzurlu olmak… geleceinin içinde kayboluyosun.. kurmaya baslıyosun.. su anda bulundugun hayatın nereye gideceini, sana neler getirecegini merakla bekliyosun.. biraz heycanlanıyosun.. ama üzülüyosun.. kafandaki herneyse , attım zannedip, atamadıgını farkedince iyice sinirleniyosun kendine.. ya koy ver gitsin diyip kendi deyişinle yaşamaya devam ediyosun.. ama içinde o biyerlerde hep gizli duruyo.. atmıyosun.. soylemiyosun… sadece duruyo.. zamana ihtiyacın oldugunu biliyosun.. ama zaman akıp giderken de gunu kacırmak istemiyosun.. calışırken bi anda kendini bambaşka bi dunyada buluveriyosun.. işin bitmiş ama nası bitmiş sen bile anlam veremiyosun.. telefonlar calıyo.. yeni işler zorunluluklar ortaya cıkıyo.. seni uyandırdıkları için biraz sinirleniyosun ama bugundesin.. geçmişi bırakıp direk gelecege adım atma zamanındasın.. problem sende diildi zaten.. sadece yarattıklarında.. karşındakini, olayları nası goruyosun kimbilir.. ama sana bişey diyimmi? Hiçbişey gorundugu gibi degildir..
Gece baslıyo.. istedigin gibi olmadıgı için bi iç sıkıntısında buluyosun kendini.. olması gereken bu degil diyerek eski geceye devam ediyosun.. eskiden oldugu gibi.. ama sen deiştiginin farkında olmadıgın için neyin eksik oldugunu da kavrayamıyosun.. yada bundan baskasını yasamadıgın için baska nası gece yasanır bilemiyosun.. işte içini sıkan bu.. bi parça cesaret hayata.. ha gayret..
Saat sabahın 3ü oldu.. eve gidiyosun.. hafif sarhoş birazda gunun, işlerin ve düşüncelerinin yorgunlugu.. uyumakta zorlanıyosun .. bi parça heycan olsun hayatımda bi deişiklik .. ama nerde nasıl? Bu Ankara hayatında mümkün diil.. ama gitmeye de cesaret edemiyorum.. neden..? soruları beynini yiyo.. şanslıysan o gece yalnız uyumuyosun.. ama diilsen soruların seni yalnız bırakmıyo.. sonra ruyalar.. gecenin karanlıgındaki rengin..
Aniden bi ses duyuyorsun.. Bir saat çalıyo.. basucundaki komidine uzanarak saate bakıyorsun.. cok da gec değil.. hala bes dakika daha uyuyabilirsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder