Biraz önce bir telefon aldım. Sanki, büyüdükçe çocuklaşan bi hikayede yaşıyodum... Rüya mı gerçek mi algılayamadım... Kapattım telefonu.. Ses bile çıkartamadım..
Hep erkek gibi yaşamaktan bahsederdik ya.. Güçlü kadın, erkek gibi.. Ama hep bişey vardı bizi farklı kılan.. Kadın gibi hissetmek..
Kadın gibi hissederken, erkeklerin aşabildiği çoğu şeyi aşamadığımızı farkettim. Ne kadar ilginç diilmi? Sanki söylediklerimiz sadece lafta kalıyomuş gibi geldi bana.. hani nerde aksiyon? Sıkıldım bi daha..
Mesela Erkekler ne olursa olsun arkadaşlıklarından vazgeçmezler.. Ne olursa olsun diyorum. Bi şekilde rayına girer.. Çünkü birbirlerinden başka hiçbişeyleri olmadığını çok iyi bilirler..
Mesela erkekler çok yüzeysel düşünürler. Yetmiş kere anlatman gerekir kendi duygularını ve mümkünse sadece bi dille.. Yoksa aval aval nası suratlarımıza baktıklarını bir kez daha görürsünüz..
Farklılar.. Bence akıllıca.. Sevmek, insanlık, dostluk ve kardeşlik uğruna...
Karmaşık varlıklarız vesselam.. Kadın olmak zor zanaat mirim.. Kadın olarak yaşamak kadar zor.. Kendi içini bile karıştırırsın ortalığı karıştırmanın yanı sıra.. Öyle bi batarsın ki, kör olursun... Objektif düşünmek bi yana hiçbişey görmessin belki de.. Belki de kadın aşktır ne dersiniz?
Ama neye aşk acaba.. Neye aşık.. Bence sadece kendine.. Hırsına.. Dişiliğine, kendine güvenine.. Kadın işte adı üstünde.. Paylaşıma kapalı, gözleri bağlı... Bana bile yazık.. Gerçekten yazık.. Tanıdığım kendini feda etmeyen, aşkına, dostluğuna feda etmeyen tüm kadınlara yazık..
Uzakta olana daha ağır gelirmiş yaşananlar.. Gerçekten içinde bulunmadığı için belki... Ama hissedermiş.. Parçalanını kalbinin en derin köşesinde görür, hissedermiş.. Canı yine de yanarmışş.. Kalp bu.. neyi görmez ki...
Kardeşliği hiç tatmamıştım, sizi görene kadar.. Paylaşmak, anlatmak beraber sevgiyi yaşatmak neymiş bilmezdim.. Sizinle büyüdüm.. Sizinle gördüm.. Ama bilmeyenden bişey öğrenilmeyeceğini hiç düşünmemiştim..
Ben büyümeye gidiyorum.. Belki de gerçek bir cadı olmaya.. Gerçekten görmeye, sevmeye ve beraberliğin ne demek olduğunu öğrenmeye.. Cadılığı görmeye... Yeşili hissetmee, Moru tanımaya pembeyi ve maviyi yaşamaya... Çok yalnız kalıcam belki.. belki de kalbimdeki yumruya, göğsümdeki baskıya bir yenisi daha eklenecek.. Ama fotoğraf karelerini hatırladıkça gülümseyeceğim en azından..
Biraz önce bir yüzük çıkarttım.. Bir daha takmamak üzere.. Renkli, sadece üç eşi daha olan bir yüzük çıkarttım parmağımdan.. Gözümden belki bir damla yaş düştü.. Ama belki... Duygularını, dostluğu, gerçek aşkı gerçek sevgiyi göremeyen kadınlar yüzünden bir yüzük çıkarttım parmağımdan.. Gerçekten onu taşımayı hak edene kadar.. Görene kadar... Öğrenene kadar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder