30.8.07

Oyuncak Ayılar

Sarılmanın anlamını araştırdın mı hiç? Aslında ne demek oldugunu? Aslinda ne zaman ihtiyacın oldugunu? Kendine bile sarılırsın bazen farkında olmadan.. yalnız kaldıgını hissettiğin ilk an özellikle.. bir anda içinde bir güç doğar ve sarılrısın kendine… güler geçersin belki ihtiyacı olanlara.. yürürsün… Ardından hayata sarılırsın.. belki dort kolla… bırakmazsın… onunla beraber koşarsın yollarda.. yetişmeye çalışırsın belki bazen… bazen de o kadar cok sıkar ki kollarıyla seni bırakıp kaçmak istersin… ama ellerini bırakmaz asla senin… tutar… yanında ayırmaz… farketmezsin… sen bıraksan, o bırakmaz seni…

Küçük bir çocukken o dev gibi insanların nası birbirlerine sarıldıklarını hayretle izlerdim.. çocuklar için değilmiydi çünkü sarılmak? Sadece çocuklara sarılınmazmıydı? Hadi onu geçtim çocuklar da bi yerden sonra ağlamaya başalamzmıydı?? Değerini bilmezmiydi? Nasılsa arkası gelecek olan bi sarılma.. Nerden bilebilirdin ki aslında hayata sarılman, onu kucaklaman gerektiğini… hep seni kucaklıycaklar zannetmezmiysin sen de? Ne garip değilmi?

Peki neyi kucaklaman gerektiğini nerden biliyordun hep? Ya da kimin seni kucaklamasını, böyle sımsıkı, sıcacık, yumuşacık sarmasını?? His dedikleri bu muydu? Aile sıcaklıgının dısında başka bişey aramazmıydın sende? Bi arkadaş, belki bi yandaş… Yaş ilerledikçe bir sevgili, yada bir hayat…

Hayatının nereye gideceğini sorgulamaktan sıkılmadınmı hala? Her gün derin bir iç çekişle uyanmadınmı? Koy verip gitmek istemedinmi? Hayallerinde yaşamayı düşünmedinmi? Yada çocukluguna geri donmeyi.. Bırak ya alien sarılsın sana kolaylıgını istemedinmi? Bu yuzden değilmi zaten bu kargaşa??

Herşey sıfırdan başlasa keşke… Şimdiki aklıyla doğsa insanlık.. Akıp giden bir zaman içinde değil de, kendi zamanında yaşasa varlıklar.. Kendi zaman akışını kendi yaratsa keşke... Her sıfırda, başka sıfırlarla karşılaşsa keşke... birde birlerle, ikide ikilerle... meta ya bile gerek kalmaz belki... utangaçlıklar, sıkıntılar ortadan kalkardı belki...

Bu tam değişim sureci olsa gerek.. Benim hayalim bu değildi ki!! Kendi hayal kırklığımı kendim yarattım bu sefer. Gözümde fazla buyutmusum hayatı… Haksızmıyım… Hadi koyver gitsin… soylemesi kolay… ama nedenhep bi arayış??? Bunu cozemiyorum işte… tam da sıfırdan başlamışken yeniden… belki de 1 e karşı ben sıfırda oldugum içindir ne dersin? Ama bırak… ne guzel bırakmıştın zamana kendini… akıp giderken yetişiyordun… o gunlere nooldu acaba? Devam edicek darken yine bi saçmalıkla karşılaştım… hemde kendi kendime kendi içimde… nereye kadar bu arayış??? Nereye kadar bu daraltı??? Nereye kadar bu çene ağrıtan zoraki gülümsemeler… nereye kadar inançsızlık… kendine ve hayata ve herşeye ve hayata ve herşeye ve hayata ve herşeye…

Bırak… dene bi daha… topla gücünü… yürü… sonra koşarsın.. hatta emekle… sonra yürürsün… her defasında bir “sıfır”la karşılaşmak sıkıcı belki… belki de eğlencesine varamayacak kadar kısıtladın kendini.. sana sarılacak kimse yok diye üzülme… sıcak yatağına girdiğin an rüyaların seni bırakmayacak zaten… ve oyuncak ayıların kollarının hep uzanmış durumda olduğunu asla unutma….

Hiç yorum yok: