15.10.10

Hayal bile edemezdim ben bunu

Hayatın getirilerini seviyorum.. Ne zaman ne olacağını biklmeden yaşamak... Asıl heyecanlı olan işte..

Hergün durup bir an düşünüyorsun eminim. Ah ne hayatlar var diye.. Eğlenen, hayatı senin yaşayamadığının aksine dolu dolu yaşayan, nefes aldığını hisseden, Güzel paralar kazanıp seyahatlere giden, gezen, yeni yerler gören, yeni insanlarla tanışan, filmlerdeki gibi küçük "an"larda yaşayan...

Sonra yaşayamadığın için üzülüyosun.. Daralıp nedenleri sorguluyosun.. Dönüp baktığın zaman sen olduğun için mutlu olman gerektiğini anlıyorsun.. İşte o anı seviyorum.

Karşına ne çıkacağı belli olmadan yaşamayı seviyorum. Yazmak istediğim senaryoda tesadüfen yaşadığımı bilmek hoşuma gidiyor.

Herşeyin özünde sevgi olmasını seviyorum..

Hayatın, özellikle haftasonlarının ve umutların renklerini seviyorum.. Yenilikleri öğrenmeyi, yeni dünyaları keşfetmeyi de seviyorum..

Attığım bir adımın beni beklemediğim bir yere çıkartmasını, ve bu umudu yaşamayı seviyorum..

Yolumu kaybettiğimi sandığımda aslında bir yola girmiş olduğum fikrini de seviyorum..

Kalp acılarımı da seviyorum.. Bana yeni birşeyler öğrettiği için..

O zaman için doğru, bugun için yanlış gözüken her anımı seviyorum. Geleceğimi değiştirmesi fikri çok hoşuma gidiyor..

Zaten asıl sevgi ne olursa olsun yanında olanmış. Yanımda olmayanları da seviyorum.. Sevgiyi ve hisleri onlara öğretebileceğimi bilmek fikri heyecanlandırıyor beni..

Zorlukları, geçmişi, hataları kabullenmeyi öğrenmeyi seviyorum..

Tam tamına 5 yıl sonra, içime tamamen sinmiş olduklarını görmeyi seviyorum.

Her dinlediğimde anın mutluluguna goturdugu için beni müziği seviyorum.. Bugüne gelmek için yaşadıklarımı hatırlatıyor, seviniyorum..

Yağmurlu ve sisli, gri bir gunde, ağaçların üstüne düşen damlaların çıkardığı ses beni mutlu edebiliyorsa, daha mutlu olamam!? :)

Hiç yorum yok: