7.9.10

Hani 7 senede bir di bu olay?

Bundan aslında 5 sene onceydi her şeyi net olarak gormeye başladıgımda.. Herşeyi mekana, hatta bulundugum sokaklara baglamıştım.. Gozumun onunden bir perde kalkmış, renkleri bile daha canlı gormeye başlamıştım.. Yalnızlığı yalnız hissetmiş, tek oldugumu farketmiş, içimdeki derin kuyudan dışarı cıkabilmiştim.. Eğleniyo, goruyor, gercekten hissediyordum..

Mekan değiştirdim.. Aynı güç ve güvenle devam edecektim.. Ama olmadı.. Siyah renkler, daraltılı gunler bekliyordu beni.. Farkında değildim.. Sıkılacaktım, kararsız kalıp sadece duvarlara vuracaktım her gece.. Yapmacık bir gülümsemenin ardında yaşayacak, sahtelikler içine gizlenecektim her gun... Daha bilmiyordum..

Kocaman bir 5 sene geçti çöpe atmak istediğim, aslında çöp oldugunu dusundugum..

5 sene sonra, yine bir motorun üzerinde şehirde gezerken, nereye koyacagımı bilemediğim için gunes gozlugumu akşam olmak üzere bir saatte gozume taktım.. Yine bildiğim sıkıcı şehri izliyordum ruzgarın yuzume vuruşuyla.. Bi an burnumun uzerine düştü gozluk.. Renkleri gordum.. İçim rahatladı.. Literally gozumdeki kara perdenin kalktıgını hissettim.. İçimdeki 5 sene onceki duygular kıpırdanmaya, varlıklarını gostermek için cırpınmaya başladılar! Aynı hazzı hissettim.. Kalbim çarptı, çok heyecanlandım.. Ama paylaşamadım...

Gerçekten bu kadar zaman içimde olduklarını, çıkmaya çalıştıklarını gordum bir kez daha... Seçtiğim yolun aslında yanış oldugunu, beni heyecanlandıran herşeyin yine etrafımda oldugunu gordum...

Ve dusundum... Beni o mekana iten aslında neydi diye... Neden kaçmış da gitmiştim... Buldum... ve yine gittim, anlayarak, farkederek, içimde buyuk bir coşkuyla...

Hiç yorum yok: