Boynum ağrayarak uyandım bu sabah. koltugun kenarına kafamı dayadığım için muhtemelen. Allahtan Jeff eşlik ediyordu güne. Hava güneşli. Bense yine ofisimdeyim. Ama gel gör ki bugun ofise gelmek için buyuk bir şevkle uyandım. Dışarıdaki gune adapte olamayacagımı dusundum heralde.
Çok agır gecen 2 gunun ardından yeni bi güne daha açıyorum gozlerimi, her zamanki gibi, hatta senin gibi..
Birçok şey değişti hayatımda bir anda. Değişim her zaman can yakar bilirsin. Ama kendi secimimizdir değişim. Bu nedenle kalbindeki agırlıgı dinlemeden devam etmen gerekir.
Daha bir gun once dusunuyordum. Hiç gerçekten birşeyi öldürdüm mü diye.. Öldürmüşüm.. Kendim de dahil herşeyi.
Ama bu sefer kendimi suçlamıyorum. Çünkü hatalı olan ben değilim. Değişim isteği. Biraz büyüyünce anlarsın dediğimde kızdığın değişim. O kadar değişiklikten geçtim geldim ki, seninde çok iyi bildiğin gibi gamsız yaptı dünya beni.
Değişimi istediğinde sana bağlı herşeyden kurtulmak istersin. Bazen uğursuz kotundan, topuğu kırık ama hediye bi ayakkabıdan, seni geçmişe, ufkunu daraltan geçmişe götürmemesi için gidersin. Kararın iki kişilik olmadığı için gidersin. Kendi yapacakların kısıtlanmasın diye gidersin. Gitmek için bir bahanen olmadıgı için de yanındakinin üstüne dönersin.
Ben farklıyım deme.. Aslında herkes aynıdır.
İlişkiyi en iyi ben yaşarım deme, yaşayamazsın. Bilirsin, Bir kadınlar çeker gider.. bir de büyüyenler..
Büyümek aslında yaşla alakalı değildir. Büyümek değişimi göğüsleyebilmektir. Ayakta kalabilmek, dirençli olabilmektir.
İstanbul insanı bencil yapar. Sabrını kırar. Direncini yıkar. Müziğini değiştirir. Ukalalaştırır. Umrunda olmaz hiçbirşey. Ama yeni bir güneşli güne açınca gözlerini içinle birtek sen başbaşa kalırsın. Aslında herşeyin yalan olduğunu görürsün. Sadece sen gerçeksindir. Sıkılırsın.
İstanbul seni yok eder. Sen de bu değişimin başındasın. Seni gerçekliğe bağlayan bu ilüzyona kapılıp gidersin. Ayakta kalmak için vazgeçersin. Daha da canın yanacak hazır ol.
Umursamaz bir gülüş attığına eminim bunları okurken. Sen kimsin ki! Umrumda bile değil. elinde olsa tum notları yırttığım gibi yırtsam. Ekranı kırsam. O kadar gururluyum ki! Dinlemem bile...
İstanbul sana dinlemeyi öğretecek. Anlamayı. Alt metinleri dikkatlice okumanı öğretecek. Kırılmayı, yeniden ayağa kalkmayı.
Beraberken özgürlüğü öğretecek. Eski hayatımızda yaşamadığımızı.. Değişimi öğretecek. Sevgiyi.. Karşına birçok insan çıkacak. Güvenemeyeceksin. Güvenini bildiğin yere koşmak isteyeceksin. Ailen seni hep orada bekliyor olacak.
Bilirsin, kaldıramaz herkes herşeyi. İsanda varolmayan yaratır kıskançlığı nefreti. Bende neden yok şiddeti.. Yüzeye bakmaktan vazgeç artık. Derinlerde biri gerçekten ağlıyor.
Pek umrunda değil biliyorum ama ağlıyor.
Şimdi kapat bilgisayarını artık Yaso! ve yaşa..
Aynı istediğin gibi.. Özleyerek.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder